AFET BÖLGESİ VE ANTAKYA İÇİN KORUMA PLANLAMASI ÖNERİLERİ (24.02.2023)

 



AFET BÖLGESİ VE ANTAKYA İÇİN KORUMA PLANLAMASI ÖNERİLERİ

KADİM ANTAKYA DOSTLARI GRUBU İÇİN HAZIRLANMIŞTIR

24 Şubat 2023

 

Prof. Dr. Mehmet Tunçer

Çankaya Üniversitesi

Şehir ve Bölge Planlama Bölümü

 "Kamu Yönetimi" nin geldiği durumu bu deprem felaketi öncesinde ve sonrasında çok acı bir şekilde gördük. Ne yazık ki Cumhuriyet in 100. Yıldönümünde liyakat ve bilgiye dayalı bir kamu yönetimi oluşturulamamıştır.. Deprem veya afetler genelinde öncesinde, esnasında ve sonrasında yapılması gereken temel ve hayati konular bu depremde yetersiz ve eksik kalmıştır. Yapı denetimi yapılmadığı, yapı malzemesi ve tekniklerinin yetersiz, eksik ve bilimsel olmadığı binlerce yapı ne yazık ki devlete güvenerek orada oturan masum insanların can ve mal kayıplarına neden olmuştur.

GÖRÜŞ VE ÖNERİLER:

  1. Bölgesel planlama yapılmalı ve şehirler çevresinde jeolojik olarak sağlam zeminler bulunarak “Afetzede Yeni Yerleşim Alanları” planlanmalıdır.. Tabi bunun zaman alacağını ancak mutlaka acil, hayati konulara (Barınma, ısınma, yemek, salgın hastalıklar vd) çözüm getirilirken yapılması gerektiğini düşünüyorum..
  2. GAP Bölge Master Planı yeniden ele alınmalıdır. Depremden etkilenen iller bu planlamaya dahil edilerek Bölgesel Kalkınma Planı hazırlanmalıdır..
  3. Bu çapta 12 ili etkileyen felaket bölgesinde bölgesel ölçekte “Stratejik Yapısal Plan” (1/250 000 ve 1/100 000) yapılması gerekli. Şehirler nereye taşınacak, sanayiler nerede yeniden kurulacak, teknik altyapı, yol, demiryolu Havalimanı nerede olacak, doğal ve kültürel değerler nelerdir ve nasıl korunacak vb. ..
  4. Afete dirençli yerleşim planlamasında iklim, yöresel malzeme, yöre mimarisi, yöresel kent dokularına dikkat edilerek, mimari ve kentsel tasarım plan ve projeleri ile yeni yerleşmeleri ele almak gereklidir.. 
  5. TOKİ konutları ülkeyi tek tipleştiriyor. Heryer birbirine benziyor.. Halbuki iklim, yöresel malzeme, yöre mimarisi, yöresel kent dokularına dikkat edilerek, depremsellik dikkate alınarak mimari ve kentsel tasarım plan ve projeleri ile yeni yerleşmeleri ele almak gereklidir..
  6.  Koruma Amaçlı Planlar” dan önce yapılan planlar, genel olarak korumayı değil yenilemeyi (imarı) öngörmektedir. Bu da pek çok değerin günümüze kadar yok olması sonucunu doğurmuştur. Bu nedenle; özellikle depremde yıkılan yerlerin yenilenmesinde "Antakya’da yürürlükteki Koruma Amaçlı İmar Planı" gözönünde bulundurulmalıdır. Bu plan 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu doğrultusunda uygulanmalıdır. Envanter çalışmaları acilen yapılmalı, yıkılmış hasar görmüş anıtsal eserlerin (Cami, han, Hamam, Kilise ve konutlar) Venedik Tüzüğü ilkeleri doğrultusunda ve kültürel varlıkların korunmasına yönelik restorasyon ve onarım ilkeleri doğrultusunda acilen ele alınmalıdır. 
  7. Planlamanın her aşamasında, Antakya 'ya tarihsel ve kültürel özgünlüğünü, kimliğini veren mekanlar ve değerlerin korunması ve geliştirilmesini sağlayan politikalar oluşturulmalı ve bunların mekana yansıması sağlanmalıdır. Bunun için koruma ağırlıklı politikalar, planlar ve projeler gereklidir. Bu konuda daha önce Antakya'da çalışma yapmış profesyonel ekipler ve üniversiteler, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile işbirliği yapmalıdır.  “Yaşanabilir Mekanlar” oluşturmanın, doğal ve kültürel değerleri korumanın ve yaşatmanın ilkeleri planlamanın üst ölçeklerinden itibaren ortaya konmalıdır. Antakya’da var olan koruma amaçlı planlar ve projeler bu gözle yeniden değerlendirilmeli, kentin makro planları bu değerlendirmeler ışığında ele alınmalıdır. 
  8. Kent planlaması ve kentsel korumanın en iyi ifade edileceği ölçek “ KENTSEL TASARIM “ ölçeğidir. Kent planlaması - Kentsel Tasarım ve kentsel Koruma üçgeninde; “Kentsel Tasarım” , kent planlama ve kentsel korumanın varmak istediği hedefe ulaşmak için başvurulan bir araçtır. Kentsel tasarımın disiplinler arası niteliği de bunu desteklemektedir. Antakya’da “Özel Proje Alanları” (Kentsel Tasarım Alanları) saptanarak uygulamaya yönelik koruma amaçlı tasarımlar yapılmalı ve uygulanmalıdır. Var olan koruma amaçlı planlar, uygulama sorunları irdelenerek, kentsel tasarım alanları saptanarak, koruma ilkeleri doğrultusunda yeniden gözden geçirilmelidir. 
  9.  Antakya’da Bakanlıklar, Belediye ve İl Özel İdaresi işbirliği ile koruma amaçlı plan ve projeler bir “Eylem Planı” şeklinde ele alınmalıdır. Kentsel sit alanları için “Koruma Amaçlı Çerçeve Plan” (1/5000 ve 1/1000 Ölçekli) ve “Kentsel Tasarım Projeleri” (1/500-1/200 Ölçekli) hazırlanmalıdır. Antakya Kenti “Arkeolojik Ana Planı” hazırlanarak, önemli arkeolojik veriler belirlenmeli ve koruma altına alınmalıdır.
  10.  Antakya Belediyesi, ilgili Bakanlıkların desteğini alarak planlama ve uygulama yapabilecek etkin sürekli bir birim oluşturmalıdır. Bu birim gerekli danışmanlık hizmetini alarak kent bütününe ve koruma alanlarına yönelik planlama, projelendirme ve uygulama örgütlenmesi çalışmalarını sürdürmelidir.
  11.  Hatay’da KUDEB’in yeniden oluşturulması gereklidir. Koruma, Uygulama Ve Denetim Büroları, Proje Büroları İle Eğitim Birimlerinin Kuruluş, İzin, Çalışma Usul Ve Esaslarına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik kapsamında aşağıdaki çalışmaları yerel yönetimler ile birlikte yapmalıdır[1] :

 -Taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarında yapılacak olan tadilat ve tamirat uygulamaları öncesinde yapıyı incelemek ve yapılacak onarıma ilişkin koşulların belirtildiği onarım ön izin belgesini düzenlemek,

-Taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları, bunların koruma alanları ve sit alanlarında, tadilat ev tamiratların; özgün ve biçim ve malzemeye uygun olarak gerçekleştirilmesini denetlemek, uygun bulunanlara onarım uygunluk belgesi düzenlemek,

-Tadilat ve tamirat kapsamında başlanılan onarımlarda esaslı onarım gereğinin saptanması durumunda onarımı durdurarak konuyu belgeleri ile koruma bölge kurulu müdürlüğüne iletmek,

-Taşınmaz kültür ve tabiat varlığı parseline bitişik parsellerde ve koruma alanlarında yer alan ve yürürlükteki yasal düzenlemelere göre ruhsatı bulunan tescilsiz taşınmazlardaki tadilat ve tamirat uygulamalarına, varsa koruma amaçlı imar planı koşulları da dikkate alınarak izin vermek ve denetlemek,

-Koruma bölge kurulları tarafından uygun görülen koruma amaçlı imar planlarının plan hükümleri çerçevesinde uygulanmasını denetlemek,

-Koruma bölge kurulları tarafından onaylanmış rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerine ilişkin uygulamaları denetlemek, projesine uygun tamamlanan uygulamalar için kullanma izin belgesi düzenlemek,

-Taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile bunların korunma alanlarında koruma yüksek kurulunun ilke kararları, koruma bölge kurulu kararlarına aykırı ve ruhsatsız olarak yapılan inşaatlar ile koruma amaçlı imar planlarında, plana; sitlerde, sit şartlarına aykırı olarak inşa edilen yapılar hakkında imar mevzuatına göre gerekli işlemleri yapmak, uygulamayı durdurarak konuyu belgeleri ile koruma bölge kurulu müdürlüğüne iletmek,

-Tescilli kültür varlıklarının mail-i inhidam olmaları halinde can ve mal güvenliğinin sağlanması için gerekli işlemlerin yaparak durumu koruma bölge kurulu müdürlüğüne iletmek,

-Maliki bulunduğu taşınmaz kültür varlığının onarımının gerçekleştiremeyecek durumda olan maliklere ilgili idarelerce yapılacak mali yardımlar ile ilgili düzenlemeleri gerçekleştirmek,

-Maliki bulunduğu taşınmaz kültür varlığının onarımını gerçekleştiremeyecek durumda olan maliklere ilgili idarelerce yapılacak teknik eleman yardımında doğrudan görev almak ya da bu görevi üstlenenleri denetlemek,

-10/7/2004 tarihli ve 52l6 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7.maddesi ile 7/l2/2004 tarihli ve 5272 sayılı belediye kanununun l4.maddesine göre belediyenin görevleri arasında yer alan kültür ve tabiat varlıkları ile tarihi dokunun ve kent tarihi bakımından önem taşıyan mekanların ve işlevlerinin korunmasına yönelik programları hazırlamak, bu amaçla yapılacak uygulamalara ilişkin işlemleri yürütmek,

-21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve 3/5/1985 tarihli 3l94 sayılı İmar Kanununa aykırı uygulamaların tespiti halinde ilgili idareye ve cumhuriyet savcılığına bildirimde bulunmak.

 ANTAKYA TARİHİ DOKUSUNA YÖNELİK BAZI (TASLAK) ÖNERİLER:

 ANTAKYA KÜLTÜRÜNÜ YAŞAMINI VE ‘RUHUNU’ KORUMAK, İYİLEŞTİREREK YAŞATMAK KONUSUNDA ACİL BARINMA GEREKSİNİMLERİNİN YANISIRA ÖNCELİK SEMBOLİK VE ANITSAL YAPILARA VERİLMELİDİR. BUNLAR HATAY’IN ÜLKEMİZE AİT OLDUĞUNUN TAPULARIDIR.

   

Fotoğraflar : Birsen Parlar Erkan (KADOP)

 

ÖNCELİK İNSANLARIN MANEVİ DÜNYALARINI VE SIĞINMALARINI SAĞLAYACAK ŞEKİLDE CAMİ, KİLİSE VD. ANITSAL DİNİ YAPILARDIR.

Antakya'daki Habib-i Neccar Camii tamamen yıkıldı. MS 638'de Müslüman Arapların şehri ele geçirmesiyle cami olan cami, modern Türkiye sınırları içindeki ilk cami olarak kabul ediliyor. Depremde yerle bir olan bir diğer önemli cami ise 16. yüzyılda inşa edilen Ulu Cami oldu.

  

Fotoğraflar: Birsen Parlar Erkan (KADOP)

 Antakya merkezde bulunan Aziz Petrus ve Pavlus Doğu Ortodoks Kilisesi de yıkıldı. İlk olarak 1830'larda ahşap kilise olarak inşa edilen orijinal yapı, 1872'deki başka bir depremde yıkıldı. Daha sonra 1900'lerin başında Bizans mimarisinde inşa edilen bir taş kilise onun yerini aldı.

 

HÜKÜMET KONAĞI ÇEVRESİ ONARIMLARI

 Bu kesim; YIKIMIN VE KORUMA sorunlarının en yoğun yaşandığı, ancak bir koruma ve turizm amaçlı geliştirme projesinin en hızlı ve kolay uygulanabileceği kesimdir. Yıkılan ancak Antik Dönemde yerleşim olduğu bilinen yerlerde bazı sonja çalışmaları ile ARKEOLOJİK KALINTILAR aranabilir. ANITSAL VE SİVİL MİMARLIK ÖRNEKLERİ SOKAK DOKUSU İLE BİRLİKTE ELE ALINMALI VE GELENEKSEL DOKU AYAĞA KALDIRILMALIDIR.

 Özellikle inanç turizminin, dine dayalı ve dinlerin kardeşliğinin göstergesi olan bir kentsel tasarım ve peyzaj düzenleme projesinin yapılması uygun olacaktır.

 

Köprübaşı’ndan başlayarak, Ulucamii ve Çevresi,  Protestan Kilisesi ve Ortodoks Kilisesi çevrelerinin bütüncül bir uygulama ile ele alınması ve yayalaştırılması gereklidir. Hürriyet Caddesi ana yaya aksı olarak düzenlenebilir. Hükümet Caddesi (Arzuhalciler Sokak), Saray Caddesi ve Çakmak Caddesinin bir bölümü yayalaştırılarak çevrenin cazibesi daha da arttırılabilir. Bu bölgenin gayrı-Müslimler için de bir kültür, inanç  ve dini cazibe merkezi olduğu göz önünde bulundurularak yapılacak düzenlemelerde yabancı finans kaynakları aranabilir.


ULUCAMİİ ÇEVRESİ

 Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde olan Vakıf kökenli eserlerin (cami, han, hamam, arasta, vb) korunması, bakım ve  onarımlarının yapılması,  çevre düzenlemeleri için Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile yakın eşgüdüm içinde çalışılmalıdır.

 

  

Fotoğraflar : Birsen Parlar Erkan(KADOP)

 

18'inci yüzyılda yapılan Antakya Ulu Camii ve 7'inci yüzyılda inşa edilen Türkiye'nin ilk camisi olan Habib-i Neccar Cami deprem sonrasında yerle bir oldu. Yaşanan depremin ardından binaların yanı sıra Antakya'nın tarihi dokusu da ciddi derecede hasar aldı.

(Foto ve haber kaynak : https://www.vansesigazetesi.com/deprem-hatayin-tarihi-dokusunu-da-yerle-bir-etti-101518-haberi

 Aşağıda adları geçen korunması gerekli ANITSAL KÜLTÜR VARLIKLARI için her biri özelinde bakım, onarım ve sağlıklaştırma çalışmaları yapılmalıdır. Uygulama sonrası çevre düzenleme çalışmaları yapılmalı, Koruma Planı’nda “ÖZEL PROJE ALANLARI” olarak belirlenmeli ve önceliklerine bağlı olarak uygulamaya konmalıdır:

 

 

CAMİLER : Kantara Camii, Yeni Camii, Ulu Camii, Nakip Camii, Civelek Camii, Habib-i Neccar Camii, Şeyh Ali Camii, Mahremiye Camii, Sermaye Camii, Meydan Camii vd.

HANLAR ve BEDESTEN: Kurşunlu Han, Sidikli Han, Sokullu Hanı, Sokullu Bedesteni vd.

HAMAMLAR : Cindi Hamamı, Saka Hamamı, Meydan Hamamı, Yeni Hamam vd.

 

Ulu camii Çevresi; deprem öncesi kaçak / ruhsatlı, tarihsel çevre ile uyumlu olmayan yapılarla dolmuştur. Camiinin tarihsel mimari yapısı algılanamamaktadır. Halbuki, bu kesim kentin en canlı, en korunmaya değer kesimlerinden biridir.

 Antakya'ya gelen turistlerin gittiği yerlerin başında gelen Tarihi Uzun Çarşı, meydana gelen 2 büyük depremle birlikte büyük hasar görmüştür. Tarihi Uzun Çarşı'nın yanında bulunan bazı evlerin yerle bir olduğu görüldü.

 Osmanlı-Türk geleneksel çarşı kesiminin en uç noktası,  Yeni Kent ile bağlantı ve geçiş noktasıdır. UZUNÇARŞI olarak bilinen geleneksel çarşı kesimi ile entegre edilerek yapıların envanteri çıkarılmalı, onarım projeleri hazırlanarak uygulanmalıdır. Bu kesimlerde “UZUNÇARŞI Koruma Amaçlı Kentsel Tasarım Projesi” hazırlanmalıdır.

  


TARİHİ UZUN ÇARŞI, DEPREMDE BÜYÜK HASAR GÖRDÜ

 (Foto: https://www.iha.com.tr/hatay-haberleri/tarihi-uzun-carsi-deprem-sonrasi-buyuk-hasar-gordu-4190349/)

Camiler, Vakıf eseri olduğundan Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile ilişki içinde ele alınması gereklidir. Bu bölgede yer alan geleneksel el sanatlarının korunması ve geliştirilmesi de önem taşımaktadır.


 UZUNÇARŞI ve MEYDAN ÇARŞISI (ARASTA KESİMİ) DÜZENLEME PROJESİ :

 Antakya içinde en eski ve sayıca çok olan yapılar ticari HANLAR, HAMAMLAR ve ÇARŞI’lardır. Bunların hemen hepsi Vakıf eseridir. Geçmişte yaygın olan geleneksel el sanatları (zanaatlar teknolojik gelişmeler sonucunda ya terkedilmiş, ya da unutulmuştur. Günümüzde; taş işçiliği (heykel, mitolojik eserler vb), ipek dokumacılığı, ağaç oymacılığı, sap ve hasırdan tepsi ve tabak üretimi, defne sabunu üretimi yapılmaktadır.

 

Antakya Tarihi Kent Merkezi’nde halen kısmen de olsa yaşamakta olan sanat dalları (zanaatlar) aşağıdadır:

 

Semerciler, Bakırcılar, Dericiler, Fanusçular, Bıçakçılar, Yemeniciler, Tenekeciler, Demirciler, Kalaycılar, Taşçılar, Sedefçiler, İpekçiler, İplikçiler, Buğday Sapından Tepsi, Sini Yapımcıları, Künefeciler, Börekçiler, Zeytinyağcılar, Sabuncular, Hasırcılar, Baharatçılar, Zücaciyeciler, Attarlar, Ayakkabıcılar Vb..

 

Görüldüğü gibi günümüzde büyük kentlerde yok olmuş geleneksel nitelik taşıyan el sanatları halen bu kesimlerde süregelmektedir. Antakya geleneksel çarşı kesimi tarihi kent dokusunun hemen hemen 1/5 ‘ini kaplamaktadır.

Depremde zarar görmüş geleneksel el sanatkarlarına, üretiicilerine hibe destek yarım yapılmalı ve üretimlerini aynı sokak ve mekanlarda sürdüreb,lmeleri sağlanmalıdır.

 

  (Fotoğraflar: https://www.lidergazetesi.com/haber/14039473/tarihi-uzun-carsi-deprem-sonrasi-buyuk-hasar-gordu)

 Ulu cami arkasında, Yeni Cami – Katolik Kilisesi ile Ulu Camii üçgeninde arasında yer alan tarihi kent merkezinin bütüncül planlamalarla ele alınıp, ulaşım, servis, otopark sorunlarının çözülerek korunması ve ağırlıklı olarak yaya bölgesi haline getirilmesi gereklidir. Göreceli olarak daha yeni kullanımların yer aldığı Kurtuluş Caddesi ile de bu çalışma kapsamında ilişkiler kurulması uygun olacaktır. Ayrıca, yeni merkez ile görsel, yaya ve fonksiyonel açılardan bağlantı kurulmalıdır.

 KURTULUŞ CADDESİ DÜZENLEMESİ :

Bu cadde doğu ve batısında yer alan tarihsel kent dokusu için bir omurga niteliğindedir. Her iki kısmında çok zengin sütunlu Antakya evleri yer almaktaydı.  Askeri Kışladan başlayarak, Katolik Kilisesi, Habibi Neccar Camii, Yahudi Havrası, Yeni Camii ve St. Piyer Kilisesini birbirini bağlayan önemli bir akstır.

Yapılar onarıldıktan sonra, bu ana aks üzerinde işletilecek bir tramvay sistemi ile ana ticari aks olarak turizm amaçlı canlandırılabilir.

 

Kurtuluş Caddesi Antik dönemde Sütunlu Caddedir. Bu kesimde yer yer kamulaştırma yapılarak arkeolojik kazılar yapılabilir.

 Cadde boyunca yıkılan tescilli yapılar için röleve restorasyon projesi yapılmalıdır. Var olan envanterler Kültür Bakanlığından alınarak, üniversitelerle işbirliği içinde çalışmalar hızlıca yapılmalıdır.

Caddenin her iki cephesi etüd edilerek cephe düzenleme çalışmaları yapılmalıdır. Elektrik direkleri yer altına alınarak olumsuz görünümden arındırılmalı, vitrin, tabela vb düzenlemeler yapılmalıdır. Kent mobilyası (durak, bank, ilan tabelası, afiş, havuz, çeşme vb) öğeleriyle zengin bir yaya + tramvay sistemi ağırlıklı bir promenad haline dönüştürülebilir. Bu düzenleme caddenin her iki yakasındaki konut dokusunun ve ticari dokunun sağlıklaştırılması ve onarımı ile pansiyon, konut amaçlı kullanıma dönüştürülmesinde itici bir ivme yaratacaktır.


ANTAKYA TARİHİ KENT DOKUSU / GELENEKSEL KONUT ALANLARI

Antakya’da taş döşeli cadde ve sokaklar, avlulu, kiremit çatılı, gerek ahşap, gerekse taş işçiliği ve süslemeleri ile dikkati çeken geleneksel sivil mimarlık örnekleri “ANTAKYA EVLERİ” , kentin genel karakterini yansıtmaktadır.

Ancak, Antakya Tarihi Kent Dokusunda konut alanlarının bütünlüğü Kurtuluş Caddesi güney-batısı ticaret merkezinin etkisi ile kısmen bozulmuştur.

 

Bu kesimde yer alan mahalleler (Meydan, Yenicami, Akbaba, Ulu camii, Zenginler, Güllü Bahçe vd. Mahalleler) geleneksel çarşı kesimi ile yeni gelişen modern merkez işlevlerinin baskısı altında kısmen ticari kullanımlara ve depolama vb işlevlere dönüşmüşlerdir.  Geleneksel dokunun doğu kesimlerinde yer alan mahalleler ise (Koca Abdi, Şehitler, Gazipaşa, Kantara, Kuyulu vd. Mahalleler) konut ağırlıklı kullanımlarını korumakla beraber, bölüntü, bakımsızlık, sağlıksızlaşma vb etkilerle kentin giderek en sağlıksız, konfor durumu düşük kesimleri haline gelmiştir (Tunçer, M., 2001).

 Konut alanlarını kendi fiziksel ve sosyal eşiklerine bağlı olarak etaplar halinde ele alıp bu kesimlerde koruma, sağlıklaştırma ve altyapı projelerini uygulamaya koymak gereklidir.

Bazı sokaklarda uygulanan beton kaplama malzemesinin kaldırılarak, yağmur yağdığında suyu geçirgenliği yüksek, geleneksel nitelikte Arnavut taşı ve kayrak taşı kaplamalar uygulanmalıdır. 

Konut alanlarında ;

1.    Korunması gerekli yapısal ve çevresel öğelerin saptanması,

2.    Sağlıklaştırılması gerekli yapı/yapı gruplarının saptanması,

3.    Gerekli altyapı iyileştirilmeleri için ivedi ve pratik önlemlerin saptanması,

4.    Yukarıdaki tüm saptamalar ışığında gerekli koruma, sağlıklaştırma ve yenileme politikalarının ve plan kararlarının üretilmesi,

5.    Bu politikaların uygulanabilmesi amacıyla gerekli olan etaplama, finansman ve örgütlenmeye ilişkin önerilerin geliştirilmesi,

uygun olacaktır.

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BOLU İLİ 1/100.000 ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI (2020)

BOLU KENTİ TARİHSEL GELİŞİM SÜRECİ

ABANT UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI KARARLARI